NUMARALI
HADİS-İ ŞERİF:
110 - (1045) وحدثنا
هارون بن
معروف. حدثنا
عبدالله بن
وهب. ح وحدثني
حرملة بن
يحيى. أخبرنا
ابن وهب. أخبرني
يونس عن ابن
شهاب، عن سالم
بن عبدالله بن
عمر، عن أبيه.
قال: سمعت عمر
بن الخطاب رضي
الله عنه يقول:
قد
كان رسول الله
صلى الله عليه
وسلم يعطيني العطاء.
فأقول: أعطه
أفقر إليه
مني. حتى
أعطاني مرة
مالا. فقلت:
أعطه أفقر
إليه مني.
فقال رسول الله
صلى الله عليه
وسلم: "خذه.
وما جاءك من هذا
المال وأنت
غير مشرف ولا سائل،
فخذه. ومالا،
فلا تتبعه
نفسك".
[ش
(غير مشرف) أي
غير متطلع
إليه، ولا طامع
فيه. (فلا
تتبعه نفسك)
أي فلا تجعل
نفسك تابعة له].
{110}
Bize Hârûn b. Ma'arûf
rivayet etti. (Dediki): Bize Abdullah b. Vehb rivayet etti. H.
Bana Harmeletü'bnu Yahya
rivayet etti. (Dediki): Bize îbni Vehb haber verdi. (Dediki): Bana Yûnus, İbni
Şihâd'dan, o da Salim b. Abdillâh b. Ömer'den, o da babasından naklen haber
verdi. Abdullah b. Ömer şöyle demiş: Ben Ömerü'bnu'l-Hattâb (Radiyallahu anh)'i
şöyle derken işittim,
Resulullah (Sallallahu
Aleyhi ve Sellem) bâzan bana (Beytü'l mâl'den) bir şeyler verir, ben de: Bunu
benden daha fakirine ver, derdim. Hattâ bir defa bana bir mal verdi de: Onu
benden fakir birine ver dedim. Bunun üzerine Resûlullah (Sallallahu Aleyhi ve
Sellem)
«Sen bunu al! bu
kabilden göz dikmediğin ve istemediğin halde sana gelen malı da al. Böyle
olmayan bir malı ise canın çekmesin.» buyurdular.
111 - (1045) وحدثني
أبو الطاهر.
أخبرنا ابن
وهب. أخبرني
عمرو بن
الحارث عن ابن
شهاب، عن سالم
بن عبدالله،
عن أبيه؛ أن
رسول الله صلى
الله عليه
وسلم كان يعطي
عمرو بن
الخطاب رضي
الله عنه العطاء.
فيقول له عمر:
أعطه، يا رسول
الله ! أفقر
إليه مني.
فقال له رسول
الله
صلى الله
عليه وسلم:
"خذه
فتموله أو
تصدق به .وما
جاءك من هذا
المال وأنت
غير مشرف ولا سائل، فخذه.
ومالا، فلا
تتبعه نفسك".
قال سالم: فمن
أجل ذلك كان
ابن عمر لا
يسأل أحدا
شيئا أعطيه.
[ش
(فتموله) أي
اجعله لك مالا].
{111}
Bana Ebû't-Tâhir rivayet
etti. (Dediki): Bize İbni Vehb haber verdi. (Dediki); Bana Amrû'bnu Haris, İbni
Şihâb'dan, o da Salim b. Abdillâh'dan, o da babasından naklen haber verdi. Ki,
Resulullah [Sallallahu
Aleyhi ve Sellem); Ömerü'bnii'l Hattâb (Radiyallahu anh) (Beytülmalden)
birşeyler verir fakat Ömer ona: Yâ Resûlâllah bunu benden daha fakir birine ver
dermiş. Bunun üzerine Resûlullah (Sallallahu Aleyhi ıc Sellem) kendisine:
«Sen bunu al ister
kendine mal et, istersen sadaka olarak ver. (Bir daha) göz dikmediğin ve
istemediğin hâlde bu kabil maldan sana bir şey gelirse onu al. Böyle olmayan
bir malı ise canın çekmesin» buyurmuşlar.
Salim: «Bundan dolayıdır
ki İbni Ömer kimseden bir şey istemez; verilen bir şeyi de geri çevirmezdi.»
demiş.
(1045) وحدثني
أبو الطاهر.
أخبرنا ابن
وهب. قال عمرو: وحدثني
ابن شهاب بمثل
ذلك عن السائب
بن يزيد، عن
عبدالله بن
السعدي، عن
عمر بن الخطاب
رضي الله عنه،
عن رسول الله
صلى الله عليه
وسلم.
{…}
Bana Ebu't-Tâhir rivayet
etti. (Dediki): Bize İbni Vehb haber verdi. (Dediki): Âmir şunları söyledi:
Bana da İbni Şihâb bu hadîsin mislini de Sâib b. Yezîd'den, o da Abdullah b.
Sadi'den, o da Ömerû'bnu'l-Hattâb (Radiyallahu anh)'dan, oda Resulullah
{Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'den naklen rivayet etti.
İzah:
İmam Müslim' in hatâ
ettiğini söyleyenler olmuştur. Ez cümle Ebû Aliy Îbni's-Seken Sâib b. Yezid ile
Abdullah b. Sa'dî arasında Huveytib b. Abdiluzzâ adında bir râvi daha
bulunduğunu bildirmiş; Nesâi : «Bu hadîsi Sâ'ib, İbni Sa'di'den işitmemiş, onu
İbni Sa'di'den Huveytib vasıtası ile rivayet etmiştir...» Daha başka hadis
imamları da buna benzer sözler söylemişlerdir.
Nevevi bunu te'yîd eden
bâzı rivayetlerin senedlerini naklettikten sonra şunları söylüyor: «Abdülkaadir
Demişki: bu hadisi Nu'mân b. Râşid, Zühri' den rivayet etmiş; Huveytib'ı
senedden ıskaat etmiştir. Ma'mer de Zühri' den rivayet etmiştir. Ma'mer'den
rivayet edenler ise Huveytib hakkında ihtilâfa düşmüş; Süfyân b. Uyeyne,
Zühri'den
rivayet eden cemâat
gibi nakleylemiş; İbni Mübarek, Huveytib'ı senedden düşürmüştür. Ma'mer'den
Abdürrezzâk dahî rivayette bulunmuş fakat Huveytib ile İbni Sa'di'yi senedden ıskaat etmiştir.
Hafız Abdülkaadir bütün
rivayetlerin tarîklerini böylece anlattıktan sonra: bu hadîsin tarikleri
böylece sona ermektedir. Sahîh olan tarik cemâatin ittifak ettiği yâni Zühri'
nin, Sâib’den, onun da Huveytib (den, onun da İbni Sa'di'den, onun da Hz. Ömer'
den naklettiği rivayettir.»
$u hâlde bu hadisi dört
şahabı bir birinden rivayet etmiş demektir. Bunlar: Sâib b. Yezid , Huveytib b.
Abdiluzzâ, Abdullah b. Sa'di ve Ömer (Radiyallahu anhum) hazerâtıdır.
Dördüncü rivayetin
senedindeki «Saidi» hakkında İmam Nevevî : «Ulemâ bunu kabul etmemişlerdir;
doğrusu (Sa'dî)' dir; nitekim Cumhur da onu böyle rivayet etmişlerdir.»
demiştir.
112 - (1045) حدثنا
قتيبة بن
سعيد. حدثنا
ليث عن بكير،
عن بسر بن
سعيد، عن ابن
الساعدي
المالكي ؛ أنه
قال:
استعملني
عمر بن الخطاب
رضي الله عنه
على الصدقة.
فلما فرغت
منها،
وأديتها
إليه، أمر لي
بعمالة. فقلت:
إنما عملت
لله، و أجري
على الله.
فقال: خذ ما أعطيت.
فإني عملت على
عهد رسول الله
صلى الله عليه
وسلم. فعمّلني
فقلت مثل
قولك. فقال لي
رسول الله صلى
الله عليه
وسلم: "إذا
أعطيت شيئا من
غير أن تسأل،
فكل. وتصدق".
[ش
(استعملني) أي
جعلني عاملا
على الصدقة،
أي على أخذها
وجمعها.
(بعمالة) أجرة
العمل.
(فعملني) أي أعطاني
عمالتي وأجرة
عملي].
{112}
Bize Kuteybetü'bnü Sâîd
rivayet etti. (Dediki): Bize Leys, Bükeyr'den, o da Büsr b. Saîd'den, o da İbni
Sâidî el-Mâlikî' den naklen rivayet etti ki, İbni Sâid'i şöyle demiş.
Ömerü'bnu'I-Hattâb (Radiyallahu anh) beni zekât toplamaya memur etti. Bu işi
bitirip zekâtları kendisine teslim edince bana ücret verilmesini emretti.
(Kendisine) : Ben ancak Allah için vazife gördüm. Ecrim de Allah'a aittir;
dedim. Bunun üzerine Ömer (Radiyallahu anh) Sana verileni al çünkü ben de
Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) devrinde bu vazifeyi gördüm; Bana
ücret verdi. Ben de senin dediğin gibi söyledim, fakat Resulullah (Sallallahu
Aleyhi ve Sellem) bana:
«İstemediğin halde sana
bir şey verilirse onu ye ve tasaddûk et buyurdular.» dedi.
(1045) وحدثني
هارون بن سعيد
الأيلي. حدثنا
ابن وهب. أخبرني
عمرو بن
الحارث عن
بكير بن
الأشج، عن بسر
بن سعيد، عن
ابن السعدي ؛
أنه قال:
استعملني عمر
بن الخطاب رضي
الله عنه على
الصدقة. بمثل
حديث الليث.
{…}
Bana Hârûn b. Saîd
El-Eylî rivayet etti. (Dediki): Bize İbni Vehb rivayet etti. (Dediki): Bana
Amru'bnü Haris, Bükeyr b. El-Eşecc'den, o da Büsr b. Saîd'den, o da İbni
Sa'di'den naklen habeır verdi. Ki İbni Sa'dî şöyle demiş:
«Ömeru'bnü'l - Hattâb
(Radiyallahu anh) beni zekât toplamaya memur etti...» râvi hadisi Leys hadîsi
gibi rivayet etmiştir.